Cumhurbaşkanı Erdoğan erken seçim sinyali mi verdi yoksa partisindeki kliklerin olası bir ayrışmasının önüne geçmek, partisini yeniden toparlamak mı istedi bunu kısa sürede göreceğiz.
Tahminimi söyleyeyim, 2020 Kasım’da erken seçim var.
Muhalefetten iktidarın farklı senaryolarına göre oyun kurması beklenir ama partim CHP’nin yine bildiğiniz gibi. Kimseye pas vermeden, herkesi çalımlayıp gol atma derdinde olan bencil bir futbolcu gibi.
İktidar için kullandığı “5 maskeyi dağıtamıyorlar” söylemi tuttu. Ardındanbelediyeler maske dağıtma çıtasını yükseltti. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, bence son yılların en güzel hareketlerinden biri olan ASKIDA FATURA uygulamasını hayata geçirdi. Yıllarca bireyciliğe, bencilliğe ve gemisini kurtaran kaptancılığa itilen insanlar yardımlaşma ve dayanışmanın güzelliğini hatırladılar.
Bu fikir gibi başka projeleri daha bilinir hale getirmek, daha yaygınlaştırmak, daha büyük ve başka projeler geliştirmek yerine ilçe başkanları yeniden maske ve kolonya dağıtmaya başladı.
Beyler ve hanımlar o iş bitti gitti. Dostlar alışverişte görsün diye çıtayı düşürmeyin.
Gelelim şu erken seçim olayına…
Ekonomi her zamankinden daha fazla dar boğazda. Bayram seyran dinlemeden dolar alımını frenlemek için yüzde 0,20 olan döviz alım vergisini 5 kat artarak yüzde 1’e çıkardılar. Buna altını da eklediler. TL’ye olan güvensizliğin kendileri de çok iyi farkında.
Artık işleri kolay değil. Uzun süre ekonominin dümenini kontrol eden ve uluslararası piyasayı çok iyi bilen Ali Babacan artık rakipleri.
Kriz daha da derinleşip Babacan’a bir yönelmenin önüne geçmek isteyebilirler.
Peki Babacan ne yapar?
Babacan’ın diğer tüm partilerden oy alabilecek bir potansiyeli var. AK Parti’den, CHP’den, MHP’den, HDP’den oy alması kimse için şaşırtıcı değil. Her parti seçmeni için bir alternatif. Bu kendisi için çok büyük bir avantaj.
Barajı aşması bile siyasetteki tüm dengeleri alt üst eder. Yüzde 10 oy alması bile iktidarı al aşağı etmeye yeter.
Devamı gelecek...
Nurhan