Öncelikle adaylığım ve süreç hakkında bilgi vereyim.
Ben, olmayanı olmuş gibi söyleyen ve insanları maniple eden bir siyasetçi hiç olmadım. Doğrular, gerçekler neyse onları söylerim. Varsın kaybedeyim ama bundan sonra da böyle olacağım.
Yeteri kadar imzayı henüz toplamadım ama toplayacağıma inanıyorum. Çok sayıda tebrik telefonu alıyorum ve arayanların büyük bir kısmı CHP’de etkin kişiler. İddiamı sürdürüyorum, kazanacağıma inanıyorum. Önümdeki tek engel korku duvarı. O duvar yıkılacak mutlaka.
İstanbul sokaklarında mevcut başkan ve aday Canan Kaftancıoğlu’nun afişleri, posterleri asılı. Hepsi de 1970’li yıllardan kalma, estetik kaygısı olmadan hazırlanmış naftalin kokuyor. Bıkmadınız mı birilerine zorla solcu gömleği giydirmeye? Anlayın artık o gömlek o bünyede durmuyor. Bari gerçekten solcu olanlara hakaret etmeyin.
Genel merkez tüm ağırlığıyla desteklemiyor mu? Kendisi için tüm muhalifleri yok edip dikensiz gül bahçesi yaratmadılar mı? Peki o zaman bu kadar reklam neyin nesi? Korkuyor musunuz yoksa? Bu posterlerin parası nereden geliyor? Kamuya ait olan bir parayı mı kullanıyorsunuz?
Bunların hepsi değişecek. Türkiye’yi değiştirmek için önce kendimizi, sonra da partimizi değiştirmek zorundayız.
Sadece İstanbul değil Ankara ve İzmir il seçimlerine de müdahale ediliyor. Üstelik kimseden çekinmeden, ayıplanma korkusu bile olmadan aleni müdahale ediliyor. Yok mu buna karşı çıkacak bir Allah’ın kulu? Dedim ya o korku duvarını yıkacağız.
Genel merkezde delege listeleri hazırlanıyor. İl başkanları birer kuklaya dönüştürülüyor. İsimlerinin önüne AV, DR gibi afili unvanları ekleyenler bundan sonra o unvanları kaldırın KK yazın. İsteyen “KUKLA” isteyen “KEMAL KILIÇDAROĞLU” diye okusun. Ama sakın karşıma ‘demokrat’ diye çıkmayın.
Yerim sizin demokratlığınızı.