"Zekanın tavırlarını efendileştirmek için okumalıyız.” der Cemil Meriç.
Okumak; bazen yaşadığın şehri, bazen tüm dünyayı, bazen geçmişi, bazen bugünü, bazen bir yabancıyı, bazen sadece kendini keşfetmektir.
Kütüphane Haftasındayız. Kütüphanelerimiz ne durumda bilen var mı? Ya kitap! Kitabı sadece bir görev yada ihtiyaç için değil, sürekli ve düzenli alışkanlıkla okumalıyız. Kitabı hayatın merkezine yerleştirmeliyiz. Bununla birlikte bilgiye, ilime, bilime ve tekniğe daha çok değer vermeliyiz. Bilgi üretmeliyiz ve bunu üretime ve medeniyete dönüştürmeliyiz.
Kitap okuma seferberliği başlatmalıyız. Sürekli bir ilerleme ve gelişme göstermeliyiz. Eğitimcilerimize bu konu da büyük bir görev düşüyor, genç nesillere kitabı sevdirmek ve kitap okuma alışkanlığı kazandırmak. Aileler'de bu sürecin takibini yapmalı elbette ve desteklemeli.
İlim, bilim, irfan, hikmet, hak ve hakikat medeniyeti kurmuş bir ecdadın torunları olarak kitap okumayı görev bilmek mecburiyetindeyiz. Okumak için yeni bir anlayışa, kitabı sevmeye ve kitapla barışmaya ihtiyacımız var.
En büyük kütüphaneler neden bizde değil. Neden? Vatikan, Paris, Londra, Newyork, Helsinki, Madrit, Berlin, Moskova, Seul, Honkong ve Tokya’da! Nerede medeniyetlere başkentlik yapmış İstanbul, Ankara, Konya, Edirne, Diyarbakır, İzmir ve Bursa...Ahmet Hamdi Tanpınarın Beş Şehri gibi kitap ile bütünleşen medeniyet şehirleri oluşturmalıyız.
Dünyada en fazla Japonlar, Almanlar, Fransızlar, Amerikalılar, İngilizler, Ruslar, Çinliler okuyor, araştırıyor ve üretiyor. Gelişmişlik durumları ortada. Bu ülkeler dünya siyasetinde ve ekonomisinde de önemli ölçüde belirleyici rol oynamaktadırlar.
Pandemi ile birlikte kitap okuma oranlarında bir miktar artış oldu ama yeterli değil. Daha büyük bir değişim yapmalıyız. Kitap okuma bir zorunluluk ve yaşam tarzına dönüştürülmeli, kitaba olan talebimiz ihtiyaç listemizde ilk onda olmalı.
Devlet ve millet olarak okuma seferberliği başlatmalıyız. Bu seferberlik sadece kitap ile sınırlı kalmamalı, bilimsel makale, deneme, roman, hikaye, şiir, dergi ve gazete gibi bir bütün mecralar olarak değerlendirilmelidir.
Dinimiz okumayı emrediyor. Kur’anın ilk emri oku, bu bize çok önemli bir mesaj. Medeniyetimiz okumayı emrediyor ama maalesef batı okuyor, bizde onları izliyoruz. Oku ile başlayan bir dinin mensubuyuz ama okumuyoruz.
Kütüphane Haftasında pandemiyide fırsat bilerek, bütün yenilikleri kullanmalıyız. Dijital kütüphaneleri ve teknolojik yenilikleri kitap okuma konusunda seferber etmeliyiz. Sesli kitap ve sesli makale gibi tekniklerde kullanılmalıdır. Online eğitim imkanlarını kullanmalıyız.
Doğru kaynakları temin etmek için öncelikle Milli Eğitim Bakanlığının tavsiye eserleri ile başlanabilir. Doğu ve Batı Klasikleri olabilir. Mesleklere ve ilgi alanlarına göre teknik eserler olabilir. Uzmanların tavsiye ettiği kaynak ve yardımcı eserler olabilir. Maneviyata yönelik kültürel, dini ve ahlakı değerleri içeren eserler gibi çeşitlendirilebilir.
Şener Mengene
Stratejist-Gazeteci-Yazar
Strateji Enstitüsü Genel Müdürü