Gezi olaylarının üzerinden 7 yıl geçti. Tam olarak neydi? Neleri değiştirdi? Bir şeyi değiştirebildi mi? Bunlar daha uzun yıllar konuşulur, tartışılır ancak hem tükenmekte olan bazı sol gruplara hem de kendilerine sol bir geçmiş arayanların imdadına hızır gibi yetiştiği bir gerçek.
Günlerce süren olaylara Taksim’deki Gezi Parkı ismini verdi. Ağaçların kesilmesi ve Gezi Parkı’nın talan edilmesine karşı bir tepki olarak ortaya çıktı.
Gelinen noktada Gezi Parkı kurtuldu ama İstanbul’un ve yurdun dört bir yanında ağaçlar kesiliyor, doğa acımasızca tahrip ediliyor. Değişen bir şey oldu mu?
“Hayır bu sadece çevreci bir eylem değildi. AK Parti iktidarının baskılamaya çalıştığı toplumsal kesimlerin isyanıydı” diyeceksiniz belki. AK Parti eskisinden daha fazla baskıcı değil mi?
Cumhurbaşkanı adayı, gazeteciler, tweet atanlar, ülkenin saygın işadamlarından biri üstelik de bu olayların sorumlusu olmak suçlamasıyla halen cezaevinde değil mi?
“En azından korku duvarı aşıldı” savunmasını yapacaksınız. Ben aşılan bir duvar olduğunu sanmıyorum. Sokaklara baksanıza tek bir eylem, protesto var mı? Sendikaların varlığını hatırlayan bile yok, sivil toplum örgütlerinin üzerinde bolca ölü toprağı.
Değişen tek şey amaçlanan her şeyin eskisinden daha kötü olduğu.
Amacım günlerce süren ve dünyada bile yankısını bulan bu olayları küçümsemek değil. Ancak böylesine büyük bir toplumsal muhalefeti doğru yere kanalize edemezseniz söner gider. Nitekim söndü ve gitti…
Bazı sol gazetelerin satışları, bazı çizgi dışı TV’lerin reytingi arttı, başta CHP’nin mevcut İstanbul il başkanı olmak üzere birilerinin siyaseten önünü açtı.
Bir de yazının başında da söylediğim gibi 3-5 kişi kalmış sol yapılar için umut oldu. Umut oldu derken üzerinde kalem oynatacakları, kafa yoracakları bir konuları oldu. “Ben de solcuyum” diye ortaya çıkıp da kendilerine bir geçmiş arayanlar için bol fotoğraflı, fotoroman tadında bir geçmiş sundu.
Gezi tüccarları dediğim de bunların toplamı. Halen kendi siyasi ikballeri için, sosyal rant için insanlara Gezi satıp duruyor bunlar.
Anlayın artık Gezi bir nostalji oldu. Bu nostaljinin üzerinden siyaset yapanlara denilecek tek söz var: Geçti Bor’un pazarı sür eşeğin Niğde’ye.
Birileri Gezi üzerinden mastürbasyon yapıp dursun hayat ve siyaset akıp gidiyor.
Kalın sağlıcakla...
Nurhan