Diyanet İşleri Başkanlığı'nın merkezi ezan okuma sistemine girenler bazı camilerin hoparlöründen müzik yayını yaptı. Gösterilen tepkilerden de anlaşıldığı kadarıyla bu ciddi bir provokasyondu. Faillerinin halen yakalanamamış olması açıkçası bir güvenlik zafiyeti.   İktidarından muhalefetine kadar herkes ayağa kalktı. Bu kabul edilemezdi. Bir inancın kutsallarıyla oynamak kimsenin haddi değildi. Böylesine çirkin bir hareketi ben de ayıpladım, lanetledim. İbadethanelerle dalga geçmek toplumsal barışa dinamit koymaktır.   EZANA OLUNCA PROVAKOSYON, HAÇA OLUNCA TEPKİ Mİ?   Dün Kuzguncuk Ermeni Kilisesi'ne yönelik bir saldırının görüntüleri çıktı. Caddeden geçen biri kiliseye uzun uzun bakıyor ve pervasızca korkuluklara tırmanıp haçı kırıp atıyor.   Bu saldırının camide müzik çalınmasından farkı ne? Sadece çoğunluğun değerlerine yönelik saldırı olduğunda mı hassas oluyoruz? Bu ülkenin kimliğini taşıyan, askere giden, vergisi veren yani ödevler bakımından herkesle eşit olan azınlıklar haklar bakımından neden eşit olmaz?   Amacım iktidarından muhalefetine kadar herkesin yükse sesle ayağa kalkıp bu olayı kınaması değil. Bunu yapmazlar çünkü oy getirisi yok. Aksine götürüsü bile olabilir. Siyasetçilerin demokratlıkları alacakları oy kadardır. Sizden oy gelecekse size karşı demokratlardır ve sizi görürler. Gelmeyecekse öyle bir gündemleri yoktur zaten.   Amacım sadece yetkili biri çıkıp bu olayı kınasın ve fail yakalansın. Camiye yönelik müzik provokasyonunu kendisi yapmadığı halde bunu paylaşan kişi tutuklandı. Kiliseye saldıran bakalım ne olacak?   Saldırı, ezana olunca 'provokasyon' haça olunca 'tepki' olarak kalmasın.   Kendimiz için değil başkası için demokrat oluyorsak işte o zaman gerçekten demokrat oluruz.   PAYLAN'A AHPARİG TAVSİYESİ   Birkaç sözüm de HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan'a. Kendisini bugüne kadar hiç eleştirmedim. Aslına bakarsanız toplumumuzun seçilmişlerini kamuoyu önünde hiç eleştirmedim.   Ancak katıldığı bir canlı yayında Patrik Maşalyan'ı tanımadığını yinelemiş. En basit ifadeyle ayıplıyorum. Beğenin ya da beğenmeyin 13 bin Ermeni'nin oyunu almış ve görevine başlamış biri için halen bu tür ifadeler kullanılması sadece şımarıklıkla açıklanır.   Böyle bir muhalefet anlayışını kabul etmiyorum. Cemaatimize açıkça zarar veriyor.   Ne yapmamızı istiyor Diyarbakır Milletvekili Paylan? Kendi istediği ruhani aday olabilsin ve seçilsin diye Maşalyan istifa mı etsin? Devlete verdiği kararından geri adım attırıp yeniden seçim yapmasını mı sağlayalım? Bunlar mümkün müdür?   Mümkün değilse Paylan neden Türkiye Ermenilerinin en yüksek makamında oturan kişinin itibarını kamuoyu önünde küçük düşürüyor?   Söylenecek çok şey var ancak susmayı tercih ediyorum. Kendisiyle bir polemik yaşamak istemiyorum. Sadece bir ahparig tavsiyesinde bulunabilirim. Böyle şımarık, çocukça ve sorumsuz muhalefet yapmasın. Kamuoyu önünde toplumumuzu tartışmaya açmasın. Patriğimizin meşruiyetini sorgulamasın.   Kalın sağlıcakla.