Akdeniz ve Egeden sonra derin hesaplar Karadeniz’de yapılmaya başladı. Atlantik, Avrupa, Avrupa ve Pasifik güç mücadelesi Rusya ve Ukrayna Donbas gerilimi olarak Karadeniz’de yeni bir boyuta taşındı. Biden'li ABD Rusya’yı Karadeniz de askeri olarak, Çin'i Pasifikte ekonomik olarak hedefe aldı. Ukrayna Kırım'ı geri almak için uygulamaya koyduğu stratejik plan ABD ve Rusya tarafından anında karşılık buldu. Rusya tepki, AB ve ABD ise NATO ile destek verme taahhüdünde bulundu.
ABD, Obama döneminde Rusya'ya kaptırılan güç bölgelerini yeniden geri alınmak isteniyor. ABD, Suriye’de ve Akdeniz’de Rus varlığına Karadeniz de yer alarak cevap vermek istiyor. Rusya açısından ise bu gerilim batıya doğru ilerlemek için iyi bir fırsat olarak görülüyor. Rusya'nın bu ilerlemesi önce Gürcistan, sonra Kırım da kendini gösterdi. Devamında Donbas, Polonya ve Baltık ülkeleri olarak devam edecektir.
Ukrayna açısından ise; kaybettiği itibarını ve topraklarını ABD, NATO ve AB desteği ile geri almak için bir fırsat olarak görülüyor. Buna rağmen Ukrayna askeri ve ekonomik güç olarak Rusya ile kıyaslanamaz.
Gürcistan ve Kırım konusunda batı da geç kaldı. Rusya istediğini zorlanmadan kısa zamanda elde etti. Ukrayna'nın bu mücadeleden kazançlı çıkma ihtimali yoktur. Kırım'ı bir mermi atmadan teslim ettiler. Geri almak içinde çok geç kaldılar.
Batıdan yapılan yardımlarla Rusya'ya karşı kazanma imkanları ve ihtimalleri yoktur. Bir Rus saldırısı karşısında AB, ABD ve NATO Rusya ile bir sıcak çatışmaya girmez. Ukrayna ortada kalır. Elindeki toprakları da kaybeder. Aynı durum Yunanistan içinde geçerlidir. Türkiye burada kilit durumdadır. ABD'de, AB'de, Rusya da jeopolitik konum nedeniyle bize muhtaç, acele etmeyelim, bu ülkeler mutlaka bize gelecekler. Kırım'ın durumu farklı, Kırım Türk yurdu. Akmescit bir Türk şehri. Dindaş ve soydaşlarımız var, mutlaka dikkate alınmalı. Kırım konusunu özellikle iki tarafla da görüşmeliyiz. Kırım Osmanlı Devleti'nin yedek devletidir. Her ne kadar Ukrayna vazgeçse de biz asla vazgeçemeyiz.
Türkiye'yi ilgilendiren boyutuyla ele alırsak; bu savaş bizim savaşımız değil, tarafsız kalmak en doğrusu, Ukrayna ile ilişkilerimiz ekonomik olarak devam etmeli ama Rusya'yı karşımıza almayacak şekilde olmalıdır. Her ne kadar ABD, Yunanistan, Bulgaristan ve Romanya’ya askeri sevkiyat ve hazırlık yapsa da Rusya da boş durmuyor. Rusya'nın hava gücü dikkate alınmalı. Ruslar kendi evinde yenilmez. Bunu ne Moğollar, ne biz, nede Hitler başaramadı.
ABD, Yunanistan’ı bizim üzerimize, Ukrayna'yı ise Rusya üzerine gönderiyor. Bu iki ülkeninde kazanma ihtimali yoktur. Yunan isyanının 200 yılı töreninde AB, ABD ve NATO'dan Yunanistan'a tam destek verildi. Tarihi bilgileri, coğrafi jeopolitiği ve iklim şartlarını dikkate almakta fayda var. Birinci Dünya Savaşı şartlarına benzer bir durum var ortada. ABD Karadeniz için farklı bir yöntem de deneyebilir. Bu nedenle tarafsız kalmaya mümkün mertebe dikkat edelim. ABD önce F 35 taahhüdünü yerine getirmeli. Suriye de PYD ve Irak da PKK ile ortaklığını bitirmelidir. Libya ve Karabağ da uyguladığımız taktik ve strateji başarılı olmuştur. Ukrayna konusuna da stratejik olarak çalışmalıyız.
Biz kendi hedeflerimiz ve projelerimiz ile ilgili hazırlıklar yapalım. Birliğimizi güçlendirelim. Sakin ve derinden ilerleyelim. Gereksiz konularla zaman kaybetmeyelim. Türk Konseyi genişletilmeli, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dahil edilmeli ve bağımsız bir devlet olarak tanınmalıdır. Ayrıca, ekonomik birlik oluşturmalıyız. Bu ortak pazar olarak da geliştirilebilir. Ticaretimizi güçlendirelim. Savunma projelerimize hız verelim. İttifaklarımızı güçlendirelim. Türk Konseyi ve Arap Birliği ile yeni bir süreç başlatalım. Afrika'ya açılalım. Mısır ve Suudi Arabistan ile diplomatik ve ekonomik ilişkileri devam ettirelim.
Dünya'nın yeni ekonomik gücü olarak Çin öncülüğünde pasifikte kendisini göstermeye başladı. Süveyş Kanalında meydana gelen kaza dünya ticaretini derinden etkiledi. Enerji ve ticaret hattı olarak Orta Kuşak ön plana çıktı. Tarihi İpekyolu ve Baharat yolu bu hattan geçiyor. Orta Kuşak ağırlıkla Türk ülkelerinin olduğu çok stratejik bir hat. Bu hattı geliştirmeliyiz. Gerek enerji, gerek ticaret yolları olarak büyük bir üstünlüğe sahibiz, bu gücümüzü masada ve sahada kullanarak kazanımlarımızı artırmalıyız. Büyük bir tarihi medeniyet birikimine ve gönül coğrafyasına sahibiz. Türk Devlet geleneğini inceleyelim, Türk Birliğine ağırlık verelim ve Türk Devlet Aklını kullanalım.
Strateji Enstitüsü Genel Müdürü
Stratejist-Yazar
Şener Mengene