Bu aralar yarım gün çalışınca geri kalan zamanı araştırmalarla geçiyorum.
Arşivlerden hem de dostlardan edindiğim birçok belgeden bir tanesi
Toprakları için Rusya’dan Muş’a gelen Ermenileri ihbar eden başka bir Ermeni devletteki kod adı SADIKAYI MUHBİR, kimlik ismi SARKİS HARTGUKYAN.
Demek ki toplumunu satan işbirlikçiler her zaman varmış, yoksa nüfusun %20 ye yakını bir kaç yıl içinde nasıl buhar olur.
Başka belgeler de var;
“Müfsid faaliyetlerde bulunmak amacıyla Rusya'dan Erzurum'a geldiği tespit edilen Artin Kerakusyan'da ele geçirilen bir mektuptan dolayı, Muş'un Bulanık kazasına bağlı Kup karyesinden Mosisyan Artin Ağa'nın hanesinde arama yapıldığı ve bir Ermenice kitap ile silahlar ele geçirildiği. H-07-05-1314”
“Bitlis'in Kop köyünden Bedros veled-i Miho ile Erzurum'un Bulanık köyünden Vartan Bağdi'nin, Tiflis'deki Michel Hastahanesi'nde vefatları üzerine terekeleri olup olmadığının Tiflis Başşehbenderliği'nden sorulması.”
“Hamidiye Alaylarına mensup aşiret reislerine ihalesi veya emaneten idaresi hususunda Maliye'den görüş istenilmesi.”
“Bulanık kazasının Kup karyesi ahalisinden Ermeni Mosisyan Artin Ağa'nın evinde yakalanan silaha el konularak kendisinin serbest bırakılması gerektiği.”
Belgelerin çoğunluğu devletin terekelere, mülklere, mallara, arazilere el koyması üzerine.
Düşünün adam Tiflis’te bir hastanede ölmüş, resmî yazışmada adamdan kalma tereke var mı varsa devlete geçmesi diye yazı yazmış.
Ama her zaman bir hain kendini kurtarsın diye yaşadığı toplumunu satmak da imtina etmemiş.
Kalın Sağlıcakla
Nurhan